Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyanet İşeri Başkanlığının devletin bir kurumu olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Başkanımız biliyorsunuz, bir açıklama yaptı. Bu açıklamasıyla sadece inancının, ilminin ve yürüttüğü görevinin gereğini yerine getirmiştir. Söyledikleri de sonuna kadar doğrudur. Elbette Diyanet İşleri Başkanımızın sözleri sadece kendini Müslüman olarak tanımlayan, İslam dairesinde gören kişiler için bağlayıcıdır. Kendini bu sıfatlarla tanımlamayanlar için söz konusu ifadeler sadece bir görüşten ibarettir. Bir defa burada şu gerçeği çok net görmemiz lazım, ülkemizde eğer İslam adına konuşması gereken birisi varsa, bir kurum varsa Diyanet İşleri Başkanlığıdır ve buranın Din İşleri Yüksek Kurulu vardır."

Diyanet İşleri Başkanı'nın herhangi bir dini konuyu gerek hutbelerinde gerek vaaz ve nasihatlerinde gerekse kendilerini ziyarete gelenlere anlatmakla yetkili olduğunu dile getiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Kalkıp da bu Ankara Barosunun yetkisinde olan bir konu değildir. Herkes yerini bilecek, haddini bilecek. Ankara Barosunun açıklaması başta olmak üzere Diyanet İşleri Başkanı'mızın görüşlerine karşı kullanılan üslup, konu ve şahıs boyutunu aşıp doğrudan İslam'a yönelen kasıtlı bir saldırı halini almıştır. Zira Diyanet İşleri Başkanı'mıza yapılan saldırı devlete yapılan saldırıdır. Diyanet İşleri Başkanı'mıza ve açıklamalarına karşı kullanılan her kavram, yapılan her gönderme karşımızdaki zihniyetin ilkelliğini ve içindeki nefret bataklığının birer yansımasıdır. Milletimizin inancına, değerlerine ve onları temsil eden kavramlara böylesine kin duyulabildiğini, bu husumetin böylesine pervasızca ifade edilebildiğini görmekten üzüntülüyüz. Faşizmin en ilkel halini yansıtan bu yaklaşımların ülkemizdeki varlığı, demokrasi, çoğulculuk, inançlara saygı gibi ilkelerin hala yerli yerine oturmadığına işaret ediyor."

Demokratlık adına faşizmi, halkçılık adına millet düşmanlığını, yargı adına hukuksuzluğu, eşitlik adına sapkınlığı yücelten bu mankurtların gerçek yüzleri birer birer ifşa olmaktadır. Türkiye, geçmişleri darbe ve cunta çığırtkanlığından vesayetin sözcülüğüne kadar pek çok kara lekeyle dolu olan bu zihniyetten arınma aşamasına gelmiştir."

"Türkiye'yi kısır döngüden çıkarttık"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti iktidarının 18 yıldan beri ısrarla ve bilinçli olarak bu ilkel siyaset tarzının ülkeyi sürüklemeye çalıştığı mecraya kaymayı reddettiğini vurgulayarak, şunları aktardı: 

"Şayet eğer bizler bu oyuna gelmiş olsaydık, böyle davranmasaydık yani icraat yerine sadece polemik yapsaydık bugün hep birlikte halimiz haraptı. Cumhuriyetin tamamında yapılanların kimi alanlarda 3-5 katı, kimi alanlarda 10 katı hizmetleri, eserleri, yatırımları ülkemize kazandırarak, Türkiye'yi geçmişte uzunca bir süre içine sıkıştırıldığı büyük kısır döngüden çıkarttık."