Emri bi'l ma'ruf ve nehyi an'il münker (İyiliği emretmek, kötülükten sakındırmak) dinin en büyük temeli ve dayanağıdır.

Hüccetü'l-İslâm (İslâmın ispatlayıcısı) olarak tanınan İmam-ı Gazâlî Hz.(K.S.A.) muhtesiblik hakkında şöyle demektedir; "Allah Teâlâ'nın bütün peygamberlerini, devam ettirmesi için gönderdiği biricik önemli meselesidir. Eğer bu vazife yapılmazsa, ilmi ve ameli dumura uğrarsa, kesinlikle peygamberlik vazifesi muattal olur, diyânet temelinden yıkıma uğrar. Başıboşluk hâkim olur ve dalâlet yayılır. Cehâlet alabildiğine dağılır. Fesad, insanların iliklerine kadar işler. Yırtık oldukça genişler, memleketler harap ve kullar helâk olurlar. Fakat helâk olduklarını ancak kıyâmet gününde anlarlar. Olmasından korktuğumuz şey (maalesef)olmuştur!"



Muhtesibliği emreden Peygamber buyrukları

Hz. Peygamber (s.a) şöyle buyurmuştur: Yemin ederim! Ya siz iyiliği emreder kötülükten sakındırırsınız veya Allah Teâlâ, sizin kötülerinizi size musallat eder. Böyle olduktan sonra sizin hayırlılarınız dua ederler, fakat duaları kabul edilmez.(3)Bu hadîsin mânâsı 'sizin korkunuz ve büyüklüğünüz kötülerin gönlünden ve gözünden düşecek, artık onlar sizden korkmayacaklardır' demektir..





Emri bi'l ma'ruf ve nehyi an'il münkerin yolları ve adeten yapılan münkerler

Münkerler, mekruh ve mahzurlu diye iki kısma ayrılır. Biz bir şeye 'bu mekruh bir münkerdir' dediğimiz zaman bil ki, onu yapmamak müstehabdır ve ona karşı susmak mekruhtur. Fakat haram değildir. Ancak o münkeri yapan kişi onun mekruh olduğunu bilmediği zaman, ikaz etmeyen bir kimse haram işlemiş olur. Çünkü bu durumda onun yaptığının mekruh olduğunu kendisine bildirmek farzdır. Çünkü kerahet, şer'an öyle bir hükümdür ki onu bilmeyene tebliğ edilmesi farzdır..


Sultanlara emri bi'l ma'ruf ve nehyi an'il münkerde bulunmak

Bu derecelerin cümlesinden olarak sultanlara ancak tarif ve va'zdan ibaret olan birinci ve ikinci derece uyarmanın tatbiki caizdir; yani saltanat erbabının uyarılması tarif ve va'z yoluyla olur. Cebren menetmek ise, fertler sultan hakkında bunu yapamazlar. Çünkü böyle yapmak, fitneyi tahrik eder, şerri kabartır. Bundan doğan mahzur, işlenen günahtan çok fazla olur!..