İslam aleminde genellikle medrese eğitiminin başlangıcı olarak ortaya çıkan sıbyan mektepleri Osmanlı devletinde vakıf sisteminden de etkilenerek gelişmiş ve Cumhuriyet dönemine kadar etkinliğini korumuştur. Sıbyan Mektepleri Fatih Sultan Mehmet Han dönemiyle İstanbul’a girmiştir. Sıbyan Mekteplerine Fatih döneminde, sadece, yetim ve fakir çocuklarının alınması şart koşulmuştur ve çocuklara gündelik harçlıklar vakfolunmuştur. Ayrıca senelik giyim kuşamlarının karşılanması da adettendi. Halk çocuklarının ve bilhassa yetim ve fakir çocukların topluma kazandırıldığı Sıbyan mekteplerinden Anadolu’da ve bilhassa İstanbul’da çok sayıda mevcuttur. Taş mektep ve mahalle mektebi de denilen sıbyan mekteplerinden sırf Sultanahmet’de 3 adet var. Bu sıbyan mekteplerinden biri Ayasofya Camisi içinde, bir diğeri Sultanahmet Camisi içinde ve üçüncüsü de Divanyolu Caddesi üzerinde Firuz Ağa Camisi'nin karşısında yer almaktadır. İstanbul'daki en büyük sıbyan mektebi budur. Bugün her üç sıbyan mektebi de vakfiyelerine aykırı olarak farklı amaçlı işler için kullandırılmaktadır. Mesela turistlere hizmet vermek, kıraathane pastane işi görmek gibi.. Konuya ilişkin haber videosu aşağıdadır. Lutfen tıklayın.