Hamas, Fetih, İslami Cihad Hareketi, Filistin Halk Partisi ile bazı sol eğilimli grupların da aralarında olduğu Filistinli gruplar, Gazze'de İsrail'in, işgal altındaki Batı Şeria'da yer alan yasa dışı Yahudi yerleşim birimleri ve Ürdün Vadisi'ni "ilhak" planını görüşmek üzere toplandı.

"İlhak planı ile sözde Yüzyılın Anlaşmasına karşı birlikteyiz" sloganıyla düzenlenen konferansta, İsrail'in planlarına karşı katılımcı tüm Filistinli grupların uzlaşı sağladığı bir ulusal plan belirlendi.

Gruplar adına konuşma yapan İslami Cihad Hareketi yetkilisi Halid el-Batş, "İsrail'in 'ilhak' planı ve sözde Yüzyılın Anlaşması'yla mücadele için ulusal bir plan uygulamak gerekli." dedi.

Söz konusu ulusal plan çerçevesinde yapılması gerekenleri anlatan Batş, "Bu kapsamda, saha çatışmalarını yönetmek üzere halk direnişi için tek bir ulusal cephe oluşturulması, ayrıca 'ilhak'la ve Yahudi yerleşimcilerle mücadele için Batı Şeria'da halk koruma komiteleri kurulması gerekiyor." diye konuştu.

Gazze'deki ve yurt dışındaki Filistinlilerin de aktif harekete geçmesi ayrıca yurt dışındaki tüm Filistinli kurumlar ile komitelerin faal olması gerektiğini kaydeden Batş, planın duyurulması ve bilgi vermesi için bir medya kurulu kurulacağını bildirdi.

Batş, ayrıca İsrail'in tüm uluslararası hukuka aykırı ihlallerini izlemek ve bununla ilgili raporlar hazırlamak üzere bir hukuk kurulu kurulmasının kararlaştırıldığını söyledi.

Arap Birliği ile İslam İşbirliği Teşkilatı'na (İİT), İsrail'in planlarına karşı sorumluluğunu üstlenme çağrısında bulunan Batş, uluslararası toplumun "ilhak" planını hayata geçirmek için İsrail'e cesaret verdiğine işaret etti.

Birlik vurgusu

Konferansta konuşma yapan Filistinli grupların temsilcileri, İsrail'in "ilhak" planıyla mücadeleye vurgu yaparak, bu kapsamda birlikte hareket etmenin gerekliliğine işaret etti.

Hamas yetkilisi Halil el-Hayye, "Gazze, ulusal projenin savunucusu olmaya devam edecek. Gazze'deki direnişçiler, işgalcilerin planlarına karşı ne gerekiyorsa yapmaya hazır." dedi.

Silahlı mücadele başta olmak üzere her türlü mücadelenin İsrail'in planlarıyla mücadele için meşru bir hak, ulusal ve insani bir görev olduğunu söyleyen Hayye, "İlhak planının hedef aldığı bölgeler, düşmanla birinci derecede çatışma bölgeleridir." diye konuştu.

Fetih hareketi yetkilisi İmad el-Aga, "İsrail'le ve planlarıyla mücadele, bizim için stratejik bir karar. Bunlarla mücadele için de ulusal birlik önemli." ifadelerini kullandı.

Fetih hareketinin, İsrail ve ABD'ye karşı koymayı seçtiğine işaret eden Aga, yaptıklarının kabul edilemez olduğunun altını çizdi.

İslami Cihad Hareketinden Nafız Azzam, "Filistin'de bölünmüşlüğe son verilmesi ve birlik tesis edilmesi ilhak planıyla mücadelede önemli bir adım. İslam ümmetinin, düşmana karşı onların yerine hakkını savunan Filistin halkına destek vermesi gerek." ifadelerine yer verdi.

İsrail'in Batı Şeria'daki bölgeleri "ilhak" planı

ABD Başkanı Donald Trump'ın, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile 28 Ocak'ta Beyaz Saray'da düzenlediği basın toplantısında açıkladığı sözde Orta Doğu barış planında, Batı Şeria'daki yasa dışı Yahudi yerleşim yerlerinin "İsrail'in toprağı" olarak kabul edilmesi ve Tel Aviv yönetiminin Filistin'e ait Ürdün Vadisi üzerindeki hâkimiyetini sürdürmesi maddeleri yer alıyordu.

ABD ve İsrailli yetkililerden oluşan ortak komisyon, sözde barış planının ardından söz konusu bölgelerin "ilhakı" için Batı Şeria'da haritalandırma sürecine başlamıştı.

Netanyahu ile Mavi-Beyaz İttifakı lideri Benny Gantz'ın imzaladığı koalisyon anlaşmasına göre, İsrail Başbakanı 1 Temmuz'dan itibaren Batı Şeria'daki yasa dışı Yahudi yerleşim birimleri ve Ürdün Vadisi'nin "ilhakını" kabine veya meclisin onayına sunabilecek.