SEVDAYA VURULDUM

Ah Sevgili! kaç geceden sabaha aynı hayalle erdirdin
Bu bekleyiş yaşama özlemdi Ey Güzel! Tek Sevdiğim 
Anladım, düşümdeki hali sendin Hattab Oğlu Ömer’in
Heybet, yücelik.. işte o sır yaktı, kavurdu benliğim

O bakış! Ah Sevgili o gözlerle ruhuma ne söyledin
“Adam sende..” edasıyla başımı çektiğinde nefsim
Hasret düştü yüreğime, taş kalbimi ateşten kor ettin
Yıllardır aynı sızı! Kanıyor.. kavruluyor yüreğim

Serhat ilinde rüzgardın, savurdun beni benden
Tuna gibi derin, Meriç kadar engindi sana sevgim
Yıkıcı aşktı Ey Saki! hiçlik pınarında içtiğim
Çınar ağaçlarının gölgesinde kayboldum, bittim

Edirne! Nelerden geçti şehadete sevdalı yiğitlerin
Selimiye; avlusunda yittiğim, delirdiğim sevda evim
Minber önünde okşadığım çocuklar kokusu cennetin
Aşıklar yükseldi üzerine ilahi fısıldayan kubbelerin

Sultanım! Gönüller seni söylüyordu; Herşey sen!
Camilerine “Allah” yazılı şehirde sendin gördüğüm
Sana meftundu “Hayy-Hak!” haykıran sufi erenlerin
O evin penceresinden yalnız senin huzuruna eğildim

Allah için sevdim "adam gibi" delice.. O sevda sendin
Bir garip aşkla seyyah oldu ruhum, yoluna düştüm
Derin haykırıştı.. Her atışı aşkınaydı bu kalbin.
Yine yak! Geçir her şeyden; Al elinden şu nefsin

Şifa 4 Aralık 2003
Şiirin videosu aşağıdadır lutfen tıklayın. Kanala abone olmayı unutmayın
ŞŞ