Şizofreni dünya çapında her 100 kişiden birini etkileyen bir akıl hastalığıdır. Herkeste gelişebilir.

Şizofreniye ilişkin olarak bildiğimiz; yalnız şizofren olan kişilerin değil, onların ailelerinin ve arkadaşlarının da yaşamlarını darmadağın eden, sıkıntı veren bir durum olduğudur.

Gerçekte var olmayan bir şeyi duymak, görmek, hissetmek, tat veya koku olarak algılamak gibi belirtileri olan bu hastalık zamanla kişiyi ailesinden ve arkadaşlarından uzaklaştırabilmektedir.

Sokaklarda gördüğümüz yaz-kış şuursuzca olumsuz şartlarda yaşam mücadelesi veren evsizlerin birçoğu da şizofreni hastasıdır.

Şizofreni sosyal yönü de olan bir hastalıktır. O nedenle hem sağlık hem de sosyal hizmetlerin bir arada yürütülmesi bu hastalıkla mücadele için önemlidir.

Ancak ne yazık ki günümüzde bu tür hizmetler ayrı ayrı bakanlıklar tarafından yürütülmekte olup, bu nedenle şizofreni hastaları için, onları tam anlamıyla sahiplenecek bir kurum bulunamamaktadır.

Gerek İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin, gerekse Devletin Darülacezesi mevcut şartlarda nizamnameleri gereği akıl hastalığı bulunmayanlara bakmakta, bu durumda şizofreni hastaları kapsam dışı kalmaktadır. Oysa şizofreni hastalığı ilaçla kontrol altına alınabilen bir hastalıktır.

Konuyu toparlarsak şunu söyleyebiliriz; şizofreni hastalarını ne sağlık kuruluşları ve ne de sosyal kuruluşlar.. tam olarak sahiplenmemekte ve bu yüzden sokakta yaşayan evsizlerin sayısı gün geçtikçe artmaktadır.

Bu hastalardan biri de Arnavutköy Deliklikaya Mahallesinde yaşam mücadelesi sürdürüyor;

Deliklikaya Mahalle Muhtarı Hasan AKTAŞ ve Hasta yakınlarıyla görüştük ve gördük ki yaşam koşulları ve durumu oldukça kötü. Mahalle sakinleri de ailenin yaşadığı zorluklar hakkında bilgi sahibi. 
Haberin videosu aşağıdadır. Lutfen üzerine tıklayın.