Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) tarafından yapılan yazılı açıklamada, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın hutbede kullandığı ifadelerle temsil ettiği makamın gereği olarak Kur'an ve sünnet çizgisinde hakikatleri dile getirdiği belirtildi.

Son yıllarda çeşitli söylem ve gösterilerle toplum ve aile yapısını hedef alan "sinsi" projelere şahit olunduğu ifade edilen açıklamada, önemli hastalıkların nedeni olan çarpık ilişkileri sürdüren, savunan ve yaymaya çalışanların, "azgınlık ve haddi aşmada sınır tanımadıkları" değerlendirmesinde bulunuldu.

Açıklamada, çarpık ilişkiler konusunda Müslümanları uyaran Erbaş hakkında suç duyurusunda bulunulacağı beyanının "hukuk skandalı ve provokasyon" olarak değerlendirildiği belirtilerek şunlar kaydedildi:

"Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın cuma hutbesi hakkında bazı marjinal grupların kopardığı gürültü, yetkili bir kamu göre

vlisinin ilim ve hakikat dairesindeki sözlerine karşı gösterilen haksız bir tepkidir. Toplumumuzun temel dinamiklerini tahrip etmek için sapkınlığı ve hayasızlığı normalleştirme, meşrulaştırılma çabası içinde olan kişi, grup ve kurumları açıktan destekleyerek, fitne, fesat peşinde koşanları şiddetle kınıyoruz."

"Erbaş, Allah'ın emirlerini ve İslam'ın ilkelerini millete hatırlattı"

Din Görevlileri Birliği Derneği (Din-Bir-Der) açıklamasında görevi toplumu din konusunda aydınlatmak olan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş'ın Allah'ın emirlerini ve İslam'ın ilkelerini millete hatırlattığı belirtildi.

Bu durum karşısında, bazı kişi ve grupların nezaketten ve güzel ahlaktan yoksun açıklamalarının asla kabul edilemeyeceği belirtilen açıklamada, "Bu sorumsuz, saygısız, cahilce, tefrikaya dayalı, milli birlik ve beraberliğimizi zedeleyen açıklamayı şiddetle kınıyoruz. İnancımıza ve ahlakımıza yönelik kin ve nefrete dayalı bütün yaklaşımları lanetliyoruz." ifadesine yer verildi.

Esnaf ve Sanatkarlar Derneği (ESDER) Genel Başkanı Mahmut Çelikus da yaptığı yazılı açıklamada, Erbaş'ın hutbede kullandığı ifadeleri desteklediklerini aktararak, "Prof. Dr. Ali Erbaş'ı hedef alan Ankara ve İzmir Barosu gibi toplumun öz değerlerinden uzak STK'leri kınıyoruz."değerlendirmesinde bulundu.

TGTV Yönetim ve İcra Kurulu Başkanı Hamza Akbulut

Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı (TGTV) Yönetim ve İcra Kurulu Başkanı Hamza Akbulut, da yaptığı açıklamada, "Diyanet İşleri Başkanının irad ettiği hutbenin muhtevasıyla hiç ilgisi olmayan bir biçimde, bu milletin değerlerine, dinine, inancına hakaret etmişler, kinlerini kusmuşlardır." ifadelerini kullandı.

Akbulut, "Halkın inançlarını hiçe sayarak anayasa suçu işlemişlerdir. Üstelik dini değerlerimize dogma diyecek kadar da haddi aşan bir dil kullanarak İslam'a olan düşmanlıklarını açıkça ortaya koymuşlardır." açıklamasında bulundu.

Türkiye Gençlik STK’ları Platformu

Türkiye Gençlik STK’ları Platformu'ndan (TGSP), yapılan açıklamada, "Toplumumuzun kültürel yapısına ve ahlaki değerlerine ters düşen, aile müessesesine zarar veren bu kavram (eşcinsellik), medya üzerinden özellikle gençleri ve ergenlik çağındaki çocukları hedef alarak toplumsal ahlakımızı zedelemektedir." denildi.

Açıklamada, "Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın Kur’an-ı Kerim kaynaklı açıklamasında da belirttiği gibi bu yaşam biçimi İslam dininde 'haram' olarak kabul edilmektedir." ifadelerine yer verildi.

Adaleti Savunanlar Derneği'nden Erbaş'a destek

Adaleti Savunanlar Derneği Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Kanmaz, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin, büyük çoğunluğunun Müslüman, bunların kahir ekseriyetinin de dindar olduğunu belirtti. 

Devletin resmi olarak dini duruşunu temsil eden Diyanet İşleri Başkanlığının, dinin referanslarını oluşturan Allah'ın buyruğu Kur'an-ı Kerim ve Hz. Muhammed'in sözleri dışında bir anlayışı benimsemesi veya bilgi vermesinin düşünülemeyeceğini anlatan Kanmaz, gündeme gelen konunun, Diyanet İşleri Başkanlığının varoluş sebebine aykırı bir durum olduğunu vurguladı.

Kanmaz, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın, cuma hutbesinde İslam'ın zinayı büyük günah kabul ettiğinden bahsettiğini hatırlatarak, şöyle devam etti:

"Erbaş, Hz. Lut'un kavminin hastalığı olan eşcinselliğin de lanetlendiğini söylemesi üzerine, bir kısım mahfiller devreye girmişler ve saldırıya geçmişlerdir. Geçmişten de bildiğimiz gib zihni hastalıklı bu kesimin derdi, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş değildir. Onlar, insanların Allah'ın kitabıyla tanışmasına, Hz. Muhammed'in sünnetiyle buluşmasına düşmandırlar. Gerçek şu ki Sayın Ali Erbaş'ın bu konuda başka bir şey söyleme imkanı da yetisi de yoktur. Allah'ın sözünü, hiç kimse değiştiremez. Bir kısım sapık zihniyetli insanlar mutlu olacaklar diye aziz İslam'ın bu konuya bakışını ve bu konudaki mesajını tağyir etmek, üstünü örtmek kimsenin haddi değildir."

"Erbaş'a saldırmaları din düşmanlığıdır"

İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Ankara Bürosu gibi kuruluşların görevi Müslüman kitleyi aydınlatmak olan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş'a, konu üzerinden saldırmaları ve suç duyurusunda bulunmalarının din düşmanlığı olduğunu savunan Kanmaz, "Sözcüsü Ali Erbaş olan sözün sahibi, Allah'tır. Toplum olarak, Ali Erbaş üzerinden dine saldırdıklarını ve aziz İslam'ın bu konudaki mesajını boğmak istediklerini gördüğümüzü ilan ediyoruz. 
Erbaş'ın da dediği gibi eşcinsellik bir cinsel tercih ya da anomali değil, sapıklıktır. Bu sapıklığı besleyen, destekleyen, onlara hukuki kılıf hazırlayan mahfiller de halkımızca çok iyi bilinmektedir." ifadesini kullandı.